15 Aralık 2012 Cumartesi

Bir Sanat Başkenti: Floransa

Floransa, İtalya’nın banker Medici ailesi ve Rönesans ile ismi özdeşleşmiş şehirlerinin başında gelir. ‘Casa de Medici’ 15.yüzyıldan 18.yüzyıla kadar bölge ve Avrupa siyaset ve ticaretinde çok etkili olmuş asil bir ailedir. Sadece siyaset ve ticaret değil sanatta da Mikolanj, Donatello, Leonardo da Vinci gibi dehaları finansal olarak desteklemişlerdir. Medici soyundan bir öğretmenin İstanbul’da St.Joseph’de öğretmenlik yaptığını St.Joseph’li bir arkadaşımdan duymuştum. Cihangir’de oturan yaşını almış öğretmenin civarın bilinen kafelerinden Susam’ın üstünde oturduğunu ve kafenin yenilenmesiyle ilgili şikayetlerde bulunduğunu da kafenin sahibinden duymuştum ve tesadüfün böylesi demekten kendimi alamamıştım. Floransa’da Medici sayesinde oluşmuş bir çok önemli eser bulunur. Örneğin Boboli bahçeleri, Uffizi Müzesi, Medici villaları gibi.. Aile şehrin tarihiyle o kadar ilintilidir ki Floransa’daki birçok tarihi yapıda Medici’lerden bahsedilebilir. Rus yazar Dostoyevski’nin 1868-69 civarında ‘Budala’ romanını burada tamamladığı, ‘Ecinniler’ ve ‘Karamazov Kardeşler’ ile ilgili fikirlerinin de Floransa’da oluşmaya başladığı bilinmektedir. Ancak Dostoyevski’nin Floransa’da yaşadığı yer tam olarak belirlenememiştir. Yazarın, şehrin 14.yüzyıldan bu yana ayakta duran köprülerinden ‘Ponte Vecchio civarındaki Pitti Sarayı yakınlarında yaşadığı sanılmaktadır. Dostoyevski Floransa’yı ilki 1862 ikincisi 1868’de iki kez ziyaret etmiş, ikinci gelişinde dokuz ay kalmıştır. Floransa İtalya’nın en büyük yazarlarının da yaşamlarının bir bölümünü geçirdikleri şehirdir. Decameron’un yazarı Boccacio(kesin olmamakla birlikte) ve İlahi Komedya’nın yazarı Dante Alighieri Floransa’da doğmuşlardır. Siyaset bilimi yazınının en önemli ismi Makyavelli de Floransa doğumludur. Amerikalı yazarlar Henry James ve dünyada Pulitzer ödülünü ilk kazanan kadın olan Edith Wharton da Floransa’da yaşamlarının bir bölümünü geçirmişlerdir. Bu kadar çok sayıda önemli sanatçının bu şehirde doğması veya buraya gelmesindeki en büyük etkenlerden biri şiirsel bir güzelliği olan bölge coğrafyası olmalı. Sadece Floransa değil çevresindeki küçük şehirler de göze hoş gelen mimarileri, bakımlı park ve bahçeleri ile neşeli ve yüksek sesle gülen insanlarıyla ‘dolce vita’yı tanımlıyor.