4 Nisan 2013 Perşembe

Berlin Berlin

kuzenimin berlin izlenimleri. kendisi benden daha çok ülkeyi ziyaret etmiş az sayıda kişiden biridir.
Son altı ay içinde iki kere Almanya'nın tarih kokan başkenti Berlin'i ziyaret ettim ve her gittiğimde Berlin'in geçmişi hakkında yeni birşeyler öğreniyorum. Aslında hüzünlü bir şehir, bir çok savaş görmüş , Berlin duvarı zamanında aileler bir anda ayrı kalmış, ama şu anda coğunluk kardeşce ve barış icinde düzenli bir şekilde hayatına devam etmekte.
Son 20-25 yılda Berlin'de inanilmaz bir degisim olmakta. Hem Alman ekonomisi 1989 dan beri en iyi donemini yasiyor hem Berlin Avrupanin en enternasyonal sehirlerinden biri olma yolunda ilerlemeye devam ediyor. Her sene 31 Aralikta sokaklarda ortalama 1 milyon civarinda insan yeni yili kutlamak icin beklemektedir ve New York ve Londradan sonra en kalabalik sokak kutlamalari Berlin de yapilmaktadir.
 Kaldigim iki ayri tarihte'de Berlin Zoo ya yakin kaldim. Berlin Zoo nun civari Berlin in Şanzelise'si olan Kudamm caddesine yakin, burada tarihi KaDeWe magazasi bulunmaktadir.  Bir suru dukkan ana magazasini eski berlinden Kudamm a tasimaktadir ve cok yakinda eskiden otel olan hardrock café berlin in karsindaki binaya apple magazasi acilacak.
Yilbasi seyahatimde Guggenheim Berlin sanat galerisi dahil bir kac muze gezme firsati buldum ayrica Prusya doneminde baskent olan Potsdam bolgesini de ziyaret etmistik. Yilbasi aksami eskiden fransizlarin kontrolunde olan bolge Gendermanmarketteki  Christmas markette yemek yedik ve biraz muzik dinledik. Fransizlar uzun yillar o bolgeyi korudugu icin meydanin bir tarafinda Fransiz dom bir tarafinda Alman Dom ortasinda Konzerthaus bulunmaktadir.  Ayrica Berlinde bir suru degisik insana hitap edebilecek dukkanlar bulmak mumkun mesela Astra Kulturhaus  (kucuk bir canli muzik mekani) a dogru giderken oraya yakin yer sormak icin bir yere girdim duvarda bir suru kay kay asiliydi (adini bilmiyorum )

Berlin e ikinci gidisim biraz daha farkli olmustu, yilbasinin kalabaligi bir anda kaybolmustu ama yine de sokaklarda bir suru insan dolasiyordu. Berlin e son 6 ayda ikinci kez gittigimde  Amerikali Sandman in duzenledigi yuruyus turuna da katildim tarihi Brandenburg Tordan basliyor (su anda bir tarafinda Amerikan Elciligi, bir tarafinda Fransiz elciligi bulunmaktadir) ve yaklasik 4 saat  suruyor. Berlin duvarinin gectigi yerlerden geciliyor, meshur checkpoint Charlie ye dogru gidiliyor. Humboldlt umiversitesi hukuk fakultesinin oldugu meydandan geciliyor bu meydanin ilginc , tarihi ve biraz huzunlu bir hikayesi meydanin ortalarinda bir yazi var  ve kisaca  kitap yakanlar insan da yakar diye yazili bu 1920lerde yazilmis/soylenilmis bir alman dusunur tarafindan ve 10 yil sonra da almanyada  nazi olaylari baslamis yazinin oldugu yerde bir cam var oradan asagiya bakildiginda kitaplik var ama bombos bunu sembolik olarak tarihe gonderme yapmak icin bos birakmis.  Bu yurume turunu Berlin e giden herkese oneririm hem Berlin I yuruyerek kesfediyorsunuz , hem bir suru degisik yerden insanlarla tanisma firsati yakaliyorsunuz hemde Berlinin tarihini biraz daha anlamis oluyorsunuz.
Berlin de insaati suren yuzlerce bina var bunlarin bir kismi modern ve yeni bir kismida eskiden olupta savasta yikilmis ya da zarar gormus binalari yeniden yapmak.
Londra ve New York ta oldugu gibi Berlinde bir suru ara sokakta ilginc kafe ve barlar bulmak mumkun. Bunlarin bazilari Neukoln taraflarinda ,bazilari zoo bazilari Brandenburg a yakin kimisi sehrin biraz daha kuzeyinde (Barcomi’s deli adli kucuk New York tarzi yer gibi).  Mesela yolda yururken kulagima cok hos  gelen bateri calan bir mekan gordum icine girdim standart bir evin salonu kadar bir yer ama kalabalik ve hos  canli muzik vardi biraz Alman birasi ictim biraz insanlarla sohbet ettim ve ayrilip baska yerleri kesfetmeye gittim.
Herhalde Berlin in en turistik yerlerinden biri hersene Subatta film festivalininde yapildigi Potsdam bolgesi  (Berlin filarmoni, Sony center ve Berlinhalle ), biraz Amerikan vari bir bolge olsada Berlin I ziyaret edeceklerin en az bir kere ugramasini tavsiye ediyorum.
Berline her gittigimde yeni birsey kesfediyorum yeni insanlarla tanisiyorum ilginc kafelere gidiyorum buyuk ya da kucuk mekanlarda bir suru alternative muzik gruplarini dinleme sansi elde ediyorum.  
Bir daha gorusene kadar hoscakal Berlin


Mert Berker

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder