16 Temmuz 2013 Salı

İlaç Devi GlaxoSmithKline Çin'de doktorlara rüşvet vermekle suçlanıyor

İngiliz ilaç şirketi GSK, Çinli yetkililerce seyahat acentaları aracılığıyla doktorlara kendi ürünlerini tanıtmaları için rüşvet vermekle suçlanıyor. Çin hükümeti sahtecilik biriminden Gao Feng, GSK'ı kriminal organizasyonlardaki 'büyük patron'a benzetti. İddialara göre GSK, 700 seyahat acentası aracılığıyla 3 milyar yuan(480 milyon dolar) para aktardı. Gao Feng, rüşvetin şirketin temel aktivitelerinden olduğunu iddia etti. Feng'e göre şirket hisse senedi fiyatı ve satışlarını artırmak için illegal işlemlerde bulundu. Soruşturma kapsamında 4 üst düzey GSK yöneticisi gözaltına alındı.
GSK web sitesinde bir açıklama yayınlayarak iddiaların şirketin değerleri ve prosedürleriyle uyuşmadığını, hükümet yetkilileriyle yolsuzluğun önüne geçmek için işbirliği yapacağını açıkladı. Şirket ayrıca söz konusu seyahat acentalarıyla ilişiğini kestiğini belirtti. GSK'nin açıklamalarında iddiaları kesin bir şekilde reddetmemesi dikkat çekici.

14 Temmuz 2013 Pazar

Türkiye'de Yolsuzluk Algısı-Transparency International Raporu

Transparency International(yolsuzlukla mücadele eden uluslararası bir kuruluş) tarafından açıklanan Küresel Yolsuzluk Barometresi her yıl dünyanın bir çok ülkesindeki yolsuzluk algısını insanlara danışarak belirliyor. 2013'de 107 ülkede 114 bin insandan fazla insana yolsuzlukla ilgili soru sorulmuş.
Bu yıl Türkiye'yle ilgili raporda son iki yılda ülkedeki yolsuzluğun nasıl değişim gösterdiği sorusuna yüzde 16 aynı kaldı, yüzde 38 çok arttı, yüzde 16 biraz arttı, yüzde 19 biraz azaldı, yüzde 10 çok azaldı diye cevap verdi. Türkiye'de ortalama 1000 kişiye sorular yöneltilmiş.
Soruları cevaplayanların yüzde 66'sı Türkiye'de siyasi partilerde yolsuzluk olduğuna inanıyor. Yüzde 55 meclis/yasa yapıcıların yolsuzlukla ilgisi olduğunu düşünüyor. Yüzde 30 ordunun yolsuzluğa bulaştığını düşünüyor. Yüzde 34 sivil toplum kuruluşlarının yolsuzlukla ilgileri olduğunu düşünüyor. Yüzde 56 medyada, yüzde 41 dini kurumlarda, yüzde 50 iş dünyasında, yüzde 42 eğitim sisteminde, yüzde 43 yargıda, yüzde 43 sağlık hizmetlerinde, yüzde 38 poliste ve yüzde 42 devlet memurlarında yolsuzluk olduğunu düşünüyor.
Son bir yılda yüzde 13 yargıda, yüzde 13 sağlık kuruluşlarında, yüzde 23 polise, yüzde 22 tapu işlemlerinde, yüzde 15 vergi idaresine, yüzde 27 eğitimde, yüzde 12 su, elektrik vs ile ilgili; yüzde 20 kayıt ve izin bürosuna rüşvet vermiş.  

29 Haziran 2013 Cumartesi

İklim Değişikliğiyle Mücadele Yürüyüşü

İstanbul Kadıköy'de bugün(29 Haziran) Greenpeace'in düzenlediği iklim değişikliği sorununa dikkat çekmek için bir yürüyüşe katıldım. Marmara Üniversitesi kampüsü önünde toplanan gruplar arasında 350.org, Küresel Eylem Grubu, TEMA, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi vardı. Ayrıca yurtdışından birçok insan da çeşitli gruplarla beraber buradaydı. Marmara Üniversitesi'nden Kadıköy Meydanı'na yürüyen binlere varan sayıda insan meydanda yapılan konuşmaları dinlediler.
Greenpeace sayfasında konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgiler veriliyor:http://www.greenpeace.org/turkey/tr/news/binlerce-insan-kadikoyde-direngezegen-dedi-290613/




6 Haziran 2013 Perşembe

gezi parkı-hükümet ve ana akım medya karşıtı protestolar

Gezi Parkı protestolarıyla başlayıp hükümete ve olayları geç vermeye başlayan ana-akım medya kuruluşlarına karşı oluşan tepkilerde Doğuş Grubu iktidara yakınlığı nedeniyle hedef seçilmişti, Taksim Dayanışması(Koruma ve Güzelleştirme Derneği) mail grubundan bana gelen maillerde de Doğuş'un girişimlerinin( medyada NTV televizyonu) protesto edilmesi tavsiye ediliyordu. Doğuş'un iştiraklarinden Garanti Bankası'nda 1500 kişinin kredi kartını iptal ettiği yazıldı. Doğuş İnşaat Üsküdar-Çekmeköy metrosunda inşaat ve elektromekanik ihalesini de 2011'de almıştı. Mayıs 2013'te Karaköy Salıpazarı'nda Galataport olarak bilinen ihaleyi de Doğuş'un kazandığı basında yer aldı.
Ancak derneğin listesinde bazı eksikler var. Mesela radyolar arasında Radyo Eksen yoktu, Doğuş Grubu'nun gece kulübü Babylon'a ve İstanbul'daki bazı restoranları bünyesinde barındıran Doors Grubu'na ortak olduğunu belki de Taksim Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği bilmiyordu. Doors Grubu bünyesindeki mekanlardan bazıları şunlar: Da Mario, Anjelique, Vogue, Kitchenette, Zuma, Gina, Mama, Ca'D'Oro ve Gigi.

1 Haziran 2013 Cumartesi

Gezi Parkı protestosu

Birkaç gündür Gezi Parkı'nda çadır kurularak protesto edilen parkın yok edilerek yerine bir yapı inşa edilmesi olayı bugün(31 Mayıs Cuma) şiddetli polis müdahalesi ve gün boyu süren eylemlerle devam etti. Twitter'da İstiklal Caddesi'nde protesto için gelen 150 bin kişi olduğunu okudum. Akşam saatlerinde(19 gibi) Taksim civarında internet bağlantısı ve 3G bağlantılarının kapatılarak iletişimin engellendiği iddia edildi. Ben de Twitter'da twitlerin yüklenmediğine şahit oldum.

Bundan bir süre önce Harbiye tarafından Taksim'e yürüyenlerle beraber polis panzerlerinden püskürtülen biber gazına maruz kaldık ve Nişantaşı'na doğru kaçtık. Neyse ki polis panzerleri Nişantaşı'na sapmadı. Herşeyi görebildiğimi iddia etmiyorum fakat polis panzeri direkt insanların üzerine doğru gelerek sadece Taksim'e doğru yürümekte olan bizleri geri döndürmeyi amaçlıyordu ve uzaktan atılan biber gazından kaçmak için insanlar geri dönmek zorunda kaldılar.

29 Mayıs 2013 Çarşamba

İstanbul Üniversitesi Botanik Bahçesi Maceram

Bugün medyada çıkan haberler üzerine İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı'na bağlı bulunan Botanik Bahçesi'ne gittim. CNNTürk websitesi haberine göre Botanik Bahçesi 'taşınarak' burada bölümün yanında yer alan İstanbul Müftülüğü 'şeyhülislamlık' inşa edecek:http://www.cnnturk.com/2013/turkiye/05/28/botanik.bahcesi.muftuluge.devrediliyor/709832.0/index.html
İlk önce bölüm girişinde bölüm başkanı olduğunu iddia eden bir kişi ve özel güvenlik şirketi görevlisine serbest gazeteci olarak bahçeyi gezmek ve fotoğraf çekmek istediğimi söyledim. Güvenlik görevlisi kimliğimi istedi ve bölüm başkanı hanımefendiye girişime izin verip vermeyeceğini sordu. Bölüm başkanı hanımefendi(hangi bölümün başkanı olduğu ve ismini soramadım) 'yukarıya' sormamızı istedi. Yukarı ise özel güvenlik şirketinin amiri çıktı. Yani üniversiteye ait herhangi bir insanın girip gezebildiği yere özel güvenlik şirket amirinin oluruyla girebilecektim. Bu arada fotoğraf makineleriyle turistler rahatça içeriye giriyorlardı. Ne kimlikleri isteniyor, ne de amir aranıyordu. Benim sinirlerim de bozulmaya başladığı için biraz yüksek bir sesle amirle görüşmek istediğimi söyledim ve görüştüm. Bu sırada bana merkeze giderek oradan izin almam gerektiği söyleniyordu. Bense İstanbul Üniversitesi'ne ilk kez geldiğim için merkezin neresi olduğunu bilmediğimi ve gidip gelmemle geçen sürede bahçenin kapanabileceğini söyledim. Bu olaylar saat 15:00 gibi oluyordu, bahçe mesai saati sonunda(tahnimim 17 gibi) kapanacaktı. Amir Bey'le de görüşmemde bana bölüm başkanından izin alıp almadığım soruldu. Bölüm başkanı da topu amir bey'e atmıştı. Sonunda lanet olsun deyip oradan ayrıldım.
Bahçeyi gezemesem de olup biteni açıklayan birkaç fotoğraf çekebildim.





12 Mayıs 2013 Pazar

Kuşdili Çayırı yine çayır olsun!!

Kadıköy Fenerbahçe Stadı yakınında otopark ve pazar yeri olarak kullanılan bölgede bir AVM kurulması için çalışmalar başlatılırken civarda yaşayan insanlar da bu durumu protesto etmek için seslerini yükseltmeye başladılar. Yargı kararları bölgede AVM yapılmasına izin vermezken İstanbul Büyükşehir Belediyesi yine bildiğini okumaya devam edecek gibi görünüyor.. Bugün yapılan konser ve afişlerden bazı fotoğrafları paylaşıyorum. Görüldüğü gibi konsere yoğun katılım gerçekleşti!!




6 Nisan 2013 Cumartesi

zero dergisindeki sergi incelemem

sürekli kendi reklamını yapmak hoş bir şey değil biliyorum fakat insan bu tür şeyleri paylaşmak istiyor..
zero adlı orijinali italya'da basılan, istanbul'da eskiden roll'da şimdi bir+bir dergisinde yazan Merve Erol'un editörü olduğu dergide bir sergi yazım çıktı. çok kısa bir yazı, ismim de yazmıyor ama benim hehe..
http://www.zeroistanbul.com/2013/03/07/irem-tok-ruzgarin-tersi/

4 Nisan 2013 Perşembe

Berlin Berlin

kuzenimin berlin izlenimleri. kendisi benden daha çok ülkeyi ziyaret etmiş az sayıda kişiden biridir.
Son altı ay içinde iki kere Almanya'nın tarih kokan başkenti Berlin'i ziyaret ettim ve her gittiğimde Berlin'in geçmişi hakkında yeni birşeyler öğreniyorum. Aslında hüzünlü bir şehir, bir çok savaş görmüş , Berlin duvarı zamanında aileler bir anda ayrı kalmış, ama şu anda coğunluk kardeşce ve barış icinde düzenli bir şekilde hayatına devam etmekte.
Son 20-25 yılda Berlin'de inanilmaz bir degisim olmakta. Hem Alman ekonomisi 1989 dan beri en iyi donemini yasiyor hem Berlin Avrupanin en enternasyonal sehirlerinden biri olma yolunda ilerlemeye devam ediyor. Her sene 31 Aralikta sokaklarda ortalama 1 milyon civarinda insan yeni yili kutlamak icin beklemektedir ve New York ve Londradan sonra en kalabalik sokak kutlamalari Berlin de yapilmaktadir.
 Kaldigim iki ayri tarihte'de Berlin Zoo ya yakin kaldim. Berlin Zoo nun civari Berlin in Şanzelise'si olan Kudamm caddesine yakin, burada tarihi KaDeWe magazasi bulunmaktadir.  Bir suru dukkan ana magazasini eski berlinden Kudamm a tasimaktadir ve cok yakinda eskiden otel olan hardrock café berlin in karsindaki binaya apple magazasi acilacak.
Yilbasi seyahatimde Guggenheim Berlin sanat galerisi dahil bir kac muze gezme firsati buldum ayrica Prusya doneminde baskent olan Potsdam bolgesini de ziyaret etmistik. Yilbasi aksami eskiden fransizlarin kontrolunde olan bolge Gendermanmarketteki  Christmas markette yemek yedik ve biraz muzik dinledik. Fransizlar uzun yillar o bolgeyi korudugu icin meydanin bir tarafinda Fransiz dom bir tarafinda Alman Dom ortasinda Konzerthaus bulunmaktadir.  Ayrica Berlinde bir suru degisik insana hitap edebilecek dukkanlar bulmak mumkun mesela Astra Kulturhaus  (kucuk bir canli muzik mekani) a dogru giderken oraya yakin yer sormak icin bir yere girdim duvarda bir suru kay kay asiliydi (adini bilmiyorum )

Berlin e ikinci gidisim biraz daha farkli olmustu, yilbasinin kalabaligi bir anda kaybolmustu ama yine de sokaklarda bir suru insan dolasiyordu. Berlin e son 6 ayda ikinci kez gittigimde  Amerikali Sandman in duzenledigi yuruyus turuna da katildim tarihi Brandenburg Tordan basliyor (su anda bir tarafinda Amerikan Elciligi, bir tarafinda Fransiz elciligi bulunmaktadir) ve yaklasik 4 saat  suruyor. Berlin duvarinin gectigi yerlerden geciliyor, meshur checkpoint Charlie ye dogru gidiliyor. Humboldlt umiversitesi hukuk fakultesinin oldugu meydandan geciliyor bu meydanin ilginc , tarihi ve biraz huzunlu bir hikayesi meydanin ortalarinda bir yazi var  ve kisaca  kitap yakanlar insan da yakar diye yazili bu 1920lerde yazilmis/soylenilmis bir alman dusunur tarafindan ve 10 yil sonra da almanyada  nazi olaylari baslamis yazinin oldugu yerde bir cam var oradan asagiya bakildiginda kitaplik var ama bombos bunu sembolik olarak tarihe gonderme yapmak icin bos birakmis.  Bu yurume turunu Berlin e giden herkese oneririm hem Berlin I yuruyerek kesfediyorsunuz , hem bir suru degisik yerden insanlarla tanisma firsati yakaliyorsunuz hemde Berlinin tarihini biraz daha anlamis oluyorsunuz.
Berlin de insaati suren yuzlerce bina var bunlarin bir kismi modern ve yeni bir kismida eskiden olupta savasta yikilmis ya da zarar gormus binalari yeniden yapmak.
Londra ve New York ta oldugu gibi Berlinde bir suru ara sokakta ilginc kafe ve barlar bulmak mumkun. Bunlarin bazilari Neukoln taraflarinda ,bazilari zoo bazilari Brandenburg a yakin kimisi sehrin biraz daha kuzeyinde (Barcomi’s deli adli kucuk New York tarzi yer gibi).  Mesela yolda yururken kulagima cok hos  gelen bateri calan bir mekan gordum icine girdim standart bir evin salonu kadar bir yer ama kalabalik ve hos  canli muzik vardi biraz Alman birasi ictim biraz insanlarla sohbet ettim ve ayrilip baska yerleri kesfetmeye gittim.
Herhalde Berlin in en turistik yerlerinden biri hersene Subatta film festivalininde yapildigi Potsdam bolgesi  (Berlin filarmoni, Sony center ve Berlinhalle ), biraz Amerikan vari bir bolge olsada Berlin I ziyaret edeceklerin en az bir kere ugramasini tavsiye ediyorum.
Berline her gittigimde yeni birsey kesfediyorum yeni insanlarla tanisiyorum ilginc kafelere gidiyorum buyuk ya da kucuk mekanlarda bir suru alternative muzik gruplarini dinleme sansi elde ediyorum.  
Bir daha gorusene kadar hoscakal Berlin


Mert Berker

27 Mart 2013 Çarşamba

Belge Özgürlüğü Günü ve Dünya Tiyatrolar Günü

Bugün hem Dünya Belge Özgürlüğü günü hem de Dünya Tiyatrolar Günü kutlanıyor.
Belge Özgürlüğü nedir diyenler şu linke bakabilir: http://belgeozgurlugu.org.tr/
Kutlu olsun!